Author: admin

Sağlık

Otoklav Servis

Otoklav Servis: Güvenilir Bakım ve Onarım Hizmetleri

Otoklav cihazları, çeşitli endüstrilerde sterilizasyon süreçlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sağlık sektörü başta olmak üzere, laboratuvarlar ve gıda sektöründe de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, otoklav cihazlarının verimli bir şekilde çalışabilmesi için düzenli bakım ve onarım hizmetleri gereklidir. Bu noktada, otoklav cihazı teknik servis hizmetleri devreye girmektedir.

Otoklav teknik servis, cihazların düzgün çalışmasını sağlamak için uzman teknisyenler tarafından sunulan profesyonel bir hizmettir. Bu hizmet, otoklavların periyodik bakımlarını, arızalarının tespitini ve gerekli onarımların yapılmasını kapsar. Otoklav bakım işlemleri, cihazın ömrünü uzatır ve sterilizasyon süreçlerinin güvenilirliğini artırır.

Otoklav bakımında dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri, cihazın iç ve dış temizliğidir. Cihazın içindeki su tankı, buhar jeneratörü ve kapak contası gibi parçaların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, cihazın su seviyesinin ve basıncının doğru ayarlandığından emin olunmalıdır. Bu tür bakımlar, otoklavın performansını artırarak, kullanıcıların güvenliğini sağlar.

Otoklav onarım hizmeti, cihazın arızalanması durumunda devreye girer. Uzman teknisyenler, arızanın nedenini hızlı bir şekilde tespit ederek gerekli onarımları yaparlar. Bu süreç, otoklavın tekrar çalışır hale gelmesini sağlarken, aynı zamanda cihazın uzun ömürlü olmasına katkıda bulunur.

Otoklav revizyon işlemi ise, cihazın genel durumunu değerlendirmek ve performansını artırmak için yapılan kapsamlı bir incelemedir. Bu işlem sırasında, cihazın tüm bileşenleri gözden geçirilir ve gerekirse yenilenir. Revizyon işlemi, cihazın verimliliğini artırarak, sterilizasyon süreçlerinde maksimum güvenliği sağlar.

Sonuç olarak, otoklav cihazlarının düzenli bakımı, onarımı ve revizyonu, hem cihazın performansını artırmakta hem de kullanıcı güvenliğini sağlamaktadır. Profesyonel bir otoklav teknik servis ile çalışmak, işletmelerin sterilizasyon süreçlerini güvenilir bir şekilde yürütmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, otoklav cihazı sahiplerinin uzman servis hizmetlerine yönelmeleri büyük bir önem taşımaktadır.

Otoklavlar, özellikle sağlık ve laboratuvar alanlarında kritik öneme sahip cihazlardır. Bu cihazlar, yüksek sıcaklık ve basınç altında sterilizasyon işlemleri gerçekleştirmekte kullanılır. Ancak, otoklavların düzenli bakım ve onarıma ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır. İşte bu noktada otoklav teknik servis devreye girmektedir.

Otoklav teknik servis, otoklavların verimli çalışmasını sağlamak için gerekli olan tüm bakım, onarım ve kalibrasyon hizmetlerini sunar. Uzman teknisyenler, otoklavların çalışma prensiplerini ve teknik özelliklerini iyi bilmektedir. Bu sayede, arızaların tespiti ve giderilmesi konusunda hızlı ve etkili çözümler sunabilirler.

Otoklavların düzenli bakımı, hem cihazın ömrünü uzatır hem de sterilizasyon süreçlerinin güvenilirliğini artırır. Teknisyenler, otoklavların iç ve dış parçalarını kontrol ederek, olası sorunları önceden tespit edebilir. Ayrıca, otoklavın performansını artırmak için gerekli olan kalibrasyon işlemlerini de gerçekleştirebilirler. Bu hizmetler, sağlık kurumları ve laboratuvarlar için büyük önem taşımaktadır.

Otoklav teknik servis, yalnızca onarım ve bakım hizmetleri ile sınırlı kalmaz. Aynı zamanda, kullanıcıların otoklavları daha verimli kullanmaları için eğitimler de sunar. Bu eğitimler sayesinde, kullanıcılar otoklavlarının özelliklerini daha iyi anlayarak, cihazlarını daha etkin bir şekilde kullanabilirler.

Bir otoklav teknik servisi seçerken, uzmanlık ve deneyim önemlidir. Güvenilir bir servis, orijinal yedek parçalar kullanarak ve kaliteli hizmet sunarak müşteri memnuniyetini ön planda tutar. Ayrıca, servis sonrası destek hizmetleri de önemli bir kriterdir.

Sonuç olarak, otoklav teknik servis, sağlık ve laboratuvar sektörlerinde kritik bir rol oynamaktadır. Cihazların düzenli bakımı ve onarımı, hem sağlık standartlarının korunması hem de iş sürekliliği açısından büyük önem taşımaktadır. Güvenilir bir otoklav teknik servisi ile çalışmak, işletmenizin başarısını artıracak ve cihazlarınızın performansını en üst düzeye çıkaracaktır.

Bizden Haberler

Otoklav ve Sterilizasyon

Otoklav lar 100°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda yürütülen tüm ısıl işlemler, otoklav adı verilen ve atmosferik basınç üzerindeki basınçta çalışan kapalı düzenlerde gerçekleştirilebilir.Diğer bir deyimle, bu gıdaların dayanıklı duruma getirilmeleri ancak, otoklavlarda sterilize edilmeleri ile sağlanabilmektedir. Otoklavlarda 100°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda, içindeki suyun yüzeyine yapılan buhar basıncının artırılması ve böylece suyun kaynama noktasının yükseltilmesiyle sağlanmaktadır. Otoklava verilen buharla, otoklav içindeki su önce ısınır ve daha sonra oluşan buhar içeride hapsedilerek, basınç yükselir. Şu halde otoklav basıncı ile (doymuş buhar basıncı) sıcaklık arasında belli bir ilişki vardır. Buna göre otoklav basıncının ölçülmesiyle otoklav sıcaklığı da saptanabilir. Konserve Endüstrisinde Kullanılan Otaklavlar Konserve endüstrisinde kullanılan otoklavlar sterilizasyon sırasında uygulanan basınç açısından genellikle  normal otoklavlar, basınçlı soğutmalı normal otoklavlar ve  yüksek basınçlı otoklavlar  olmak üzere sınıflandırılmaktadırlar.  Yapılarına göre ise yatık ve dik otoklav olarak gruplandırılırlar.  Ayrıca çalışma şekillerine göre, sürekli ve kesik çalışan otoklavlar veya sabit ve döner otoklavlar gibi çeşitli gruplar ayrılabilmektedirler.  Otoklavlarda ısıtma ortamı olarak doğrudan buhar veya su kullanılır. Her iki uygulamanın yararlı yönleri vardır. Örneğin ısıtma ortamı olarak su kullanılması halinde, otoklav içinde ısı iletimini engelleyen hava paketlerinin oluşumu söz konusu değildir. Buna karşın ısıtma ortamı olarak buhar kullanılması, otoklavda suyun ayrıca ısıtılması zorunluluğunu ortadan kaldırdığından bu uygulamada daha az enerji harcanır, yani daha ekonomiktir. Normal otoklavlar  Meyve ve sebze konserveleri üretiminde normal dik otoklavlar yaygın olmamakla beraber hala kullanılmaktadır. Bu otoklavların yapıları basit olup 1.5 atü basınca dayanıklı, ağzı sızdırmaz nitelikte kapanabilen silindirik bir kazan şeklindedir.  Normal otoklavlarda sterilizasyon sırasında kutu çeperlerine etki eden basınç (etkili basınç PE) kutu içeriğinin ve tepe boşluğundaki havanın ısınmasıyla ortaya çıkan hacim artışının oluşturduğu “kutu içi basıncı” (PK) ile, otoklavın içindeki buhardan kaynaklanan “otoklav basıncı”nın etkisiyle kutuların içten dışa doğru zorlanarak kenet yerlerinin açılmasını önler.  Bu otoklavlarda sterilizasyonda otoklav basıncının (PO) sabit kalmasına karşın, kutu içeriğinin sıcaklığı arttıkça, kutu iç basıncı da yavaş yavaş artar. Buna bağlı olarak da etkili basınç (PE) ısıl işlem süresinin sonuna kadar sürekli olarak artar. Normal otoklavlar  Eğer soğutma sırasında, otoklavdaki buharın birden dışarı bırakılması veya yoğuşturulması gibi yollarla, otoklav basıncı (PO) hızla azaltılırsa, konserve kabının hızla soğuyarak buna uyabilmesi olanaksız olduğundan, kabın iç basıncı (PK) yüksek kalır ve buna bağlı olarak etkili basınç (PE) hızla yüksek bir değere ulaşır. Etkili basınç, konserve kabını içten dışa doğru zorlayan basınç olduğuna göre tanımlanan bu durumun en hafif sonucu, kutunun yalancı bombaj oluşturmasıdır. Ancak belli kritik bir değere ulaşan etkili basınç, kutuda kenedin zorlanmasına ve nihayet sızıntıya, yani hermetik kapatmanın bozulmasına neden olur. Şu halde normal otoklavlarda sterilizasyon sonunda uygulanan soğutma, bu açıdan da son derece önemli bir aşama olup, soğutma boyunca etkili basıncın (PE) belli bir düzeyi aşmaması için her türlü önlem alınmalıdır. Normal otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi Basınçlı soğutmalı normal otoklav

Bu otoklavlarda, soğutma sırasında ısıtma aşamasındaki gibi yeterli bir otoklav basıncı egemendir. Bu basınç ısıl işlem sırasındaki basınca eşit düzeydedir. Otoklavda kalış süresi tamamlanınca, kapları soğutma amacıyla otoklava genellikle otoklavın alt kısmından yaklaşık 2.5 atu’lük bir basınçla soğutma suyu verilir. Otoklavdaki sıcak su ise, sterilizasyon sırasında uygulanan otoklav basıncından biraz yüksek bir basınçla açılan bir ventille dışarı çıkar.

Basınçlı soğutmalı normal otoklav

Bu yolla otoklav basıncı, sterilizasyon sırasındaki basınç düzeyinde hatta biraz daha yüksek düzeyde tutulabilmektedir (Şekil 2.10). Şekilde de görüldüğü gibi etkili basınç (PE), diğer normal otoklavlarda olduğu gibi bir zirve göstermemektedir. Ancak burada, eğer kap içeriği soğuk su ile aşırı bir hızla soğutulursa, bu defa kutu içinde negatif bir etkili basınç oluşmaktadır. Diğer bir deyimle kutularda vakum oluşmaktadır. Bu durum özellikle büyük boy kutularda içe çökmelere neden olduğundan bunu önlemek amacıyla, soğutmanın ikinci devresi basınçsız olarak sürdürülmelidir. Basınçlı soğutmalı otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi Yüksek basınçlı otoklavlar Özellikle cam kaplar, büyük boyutlu teneke kutular, alüminyum ve sentetik materyalden yapılmış konserve kaplarındaki gıdaların sterilize edilmesi amacıyla yüksek basınçlı soğutmalı otoklavlar kullanılmaktadır. Bu otoklavların basınçlı soğutmalı otoklavlardan farkları, ısıl işlem sırasında otoklavda, doymuş buhar basıncına (Pt) bağımlı olmaksızın hava yardımıyla yüksek bir otoklav basıncı (PO) sağlamalarıdır. Böylece “kutu iç basıncı” (PK) dengelenebilmekte ve kullanılan konserve kabının dayanabildiği etkili basınç sınırı aşılmamaktadır. Yüksek basınçlı otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi Döner otoklavlar Konserve kapları sterilizasyon sırasında otoklav içinde hareket ederse yani, kap içeriğinin bir ölçüde çalkalanması sağlanırsa, ısı iletimi kolaylaşmaktadır. Bunu sağlayan otoklavlara “döner otoklavlar” denir. Isıl işlem sırasında hareketsiz otoklavlarda sıvı ve yarı sıvı gıdaların sterilizasyonunda ısı iletimi esas olarak konveksiyon ile gerçekleşir. Eğer konserve kabı içinde katı parçacıklar bulunuyorsa, ısı iletimi önemli ölçüde engellenir. Bu gıdalarda ısı iletimi konveksiyon ve kondüksiyon yoluyla sağlandığından ısının soğuk noktaya iletimi güçleşir ve uzun zaman alır. Diğer taraftan ürün fazla pişerek yapısı yumuşar. Döner otoklavlarda dönmekte olan, konserve kabı ile dolu olan otoklav sepetidir. Böylece sepetin dönüşü ile, sepette bulunan kutular da, bulundukları konuma bağlı olarak dönmekte, ve bu sırada içeriklerinde ısı iletimini hızlandıran bir hareket olmaktadır.

Döner otoklavlar

Döner otoklavlar, aşağıda belirtilen yararları nedeniyle, birçok konserve çeşitlerinin sterilizasyonunda yaygın olarak kullanılmaktadır.  Öncelikle yarı sıvı ve ısıya karşı duyarlı gıdalarda, kutu duvarına yapışma, aşırı pişme ve yanma gibi olumsuzluklar belirmeksizin 130°C, hatta 138°C gibi yüksek sıcaklıklarda sterilizasyon uygulama olanağı doğmaktadır.

Yüksek sıcaklıklarda kısa sürede yürütülebilen sterilizasyon ile, gıdanın duyusal nitelikleri daha iyi korunabilmektedir.

Diğer taraftan, kutu içeriğine verilen hareket nedeniyle ısı aktarımı hızlandığından soğuk nokta, istenilen sıcaklığa kısa zamanda ulaşabilmekte, böylece sterilizasyon süresi kısalmaktadır.

Döner otoklavlar

Aynı şekilde, yüksek viskoziteli gıdalar, yarı sıvı gıdalar (ezme halindeki gıdalar) ve katı haldeki gıdalar, döner otoklavların yardımıyla büyük konserve kutularında dahi kolaylıkla sterilize edilebilmektedir. Bunun gibi bazı yağlı ürünlerde, özellikle et ürünlerinde gerek sterilizasyon ve gerek soğutma sırasındaki dönmenin oluşturduğu çalkalanma etkisiyle, konserve kutusu içinde tam bir homojenizasyon sağlanmakta ve örneğin sabit otoklavlarda olduğu gibi, bu tip konservelerde üstte bir yağ tabakasının oluşumu önlenmektedir. Genel olarak aşırı viskoz ürünlerde rotasyon hızı daha yavaş (yaklaşık 10 devir/dak) sıvı gıdalarda daha hızlı (yaklaşık 30-50 devir/dak) olmalıdır.

Döner otoklavlarda ısıl işlem sırasında kap içinde tepe boşluğunun yeri sürekli değişir . Döner otoklavda ısıl işlem sırasında tepe boşluğunun kap içindeki yeri gıda tepe boşluğu rotasyon Sürekli çalışan otoklavlar  Buraya kadar tanımlanan otoklavlarda ürün ancak partiler halinde sterilize edilebilmekte yani, konserve kapları genellikle özel sepetler içinde otoklava yerleştirilmekte, sterilizasyon ve soğutma işleminden sonra sepetler tekrar dışarı alınmaktadır. Küçük ve orta kapasiteli ve aynı zamanda değişik özellikte ürün işleyen fabrikalar için kesikli çalışan bu otoklavlar uygun olduğu halde, büyük kapasiteli ve devamlı aynı sterilizasyon koşulları gerektiren ürünler işleyen fabrikalarda, sürekli çalışan otoklavlar kullanılmaktadır. Sürekli çalışan otoklavlar  Kesikli çalışan otoklavlarda, otoklavın doldurulup boşaltılması zaman kaybına neden olmaktadır. Ayrıca dolduruldukları ve havası uzaklaştırıldıktan sonra hemen kapatılmış kutuların sterilizasyondan önce bekletilmeleri, sıcak olan ve sıcak olmasında yararlar bulunan bu kutuların tekrar soğumalarına neden olduğu gibi, bekleme süresi uzatılacak olursa, bu ürünlerde termofil bakterilerin neden olduğu “ısıl işlem öncesi mikrobiyolojik bozulmalar” (ekşimeler) ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanında işletmede daha az insan gücüne gereksinim duyulması ve sterilizasyon koşullarının sürekli standart bir şekilde sağlanabilmesi açısından, bazı büyük kapasiteli işletmelerde sürekli çalışan otoklavlar tercih edilmektedir. Sürekli çalışan otoklavlar  Yukarıda belirtilen olumlu özellikler yanında sürekli çalışan otoklavların kesik çalışan otoklavlara göre diğer bazı üstünlükleri de bulunmaktadır. Örneğin, sürekli çalışan otoklavlar işletmede zaman ve yer tasarrufuna olanak vermekte ve ayrıca bunların ısıtılıp tekrar soğutulmaları gibi işlemler gerekmediğinden, sterilizasyonda buhar gereksinimi de azalmaktadır. Hidrostatik otoklavlar (Sterilizatörler)  Döner tip sürekli otoklavların bazı çalışma zorluklarını gidermek amacıyla hidrostatik otoklavlar geliştirilmiştir. Bu otoklavların orta kısmında Şekilde de görüldüğü gibi bir buhar bölmesi bulunmaktadır. Bu bölmede buharın basıncı, her iki tarafta bulunan su sütunlarının basınçları ile ayarlanmakta ve dengede tutulmaktadır. Su sütunlarının yüksekliği, buhar bölmesindeki buhar basıncına yani, sterilizasyonda uygulanacak sıcaklıklara bağlı olup, su sütunlarının yüksekliği değiştirilerek sterilizasyon sıcaklığı 100-121°C’ler arasında ayarlanabilmektedir.  Hidrostatik otoklavların diğer otoklavlara göre bazı üstünlükleri vardır. Örneğin bu otoklavlar dış koşullardan etkilenmeyecek şekilde yapıldıklarından, işletme dışına yerleştirilebilirler. Diğer taraftan hidrostatik otoklavlarda enerjiden geniş ölçüde tasarruf sağlanabilmektedir. Sürekli hidrostatik otoklavın çalışma ilkesi 93o 82 C oC 115- 129oC 110- 127oC 107- 118oC Ön Isıtma Buhar bölmesi Hava Soğutma Su püskürtme Soğutma Banyosu Konserve Boşaltma Konserve Yükleme Alçalma Bölümü Yükselme Bölümü Hidr osta tik Bas ınç C A D F E G K Alev sterilizatörleri  Sürekli çalışan otoklavların bazı tiplerinde ısıtma ortamı olarak su ve buhar kullanılmaz. Bunlara örnek olarak “alev sterilizatörleri” verilebilir. Bu sterilizatörler ancak, belirli ve sınırlı amaçlar için uygundur. Yatırım giderleri fazla değildir. Ayrıca otoklav kapasiteleri buhar kazanı kapasitesine bağımlı değildir. Kutuların ısınma süreleri, alev sterilizasyonunda çok kısaltılabilmekte ve bu yüzden belli ürünlerde daha üstün kalitede konserve üretilebilmektedir. Buna karşın bu otoklavların bazı önemli sakıncaları vardır. Örneğin sterilizasyon normal atmosfer basıncında yürütüldüğünden, kutular kuvvetli bir iç basıncın etkisinde kalmakta ve bu şekilde sterilize edilmiş kutularda fazla oranda sızıntı ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek amacıyla, kutu içinde daha önceki işlemlerle oluşturulan vakum daha da artırılmalı ve kutu tabanları daha kalın tenekeden yapılmalıdır.

Alev sterilizatörleri  Alev sterilizatörleri, konveksiyon yoluyla ısı iletimi sağlanan ürünlerde yanma ve kutu çeperlerinde yapışmaya neden olmamaktadır. Buna karşın kondüksiyonla ısınan ürünler için bu düzenler uygun değildir. Sebze ve mantar konservelerinin sterilizasyonu amacıyla alev sterilizatörlerin kullanılmasında sıcak dolum yapılmış ve tepe boşluğu havası iyice alınmış kutular, önce bir buhar bölmesinden geçirilerek 95°C ye kadar bir ön ısıtmaya tabi tutulurlar. Daha sonra yaklaşık 1200°C’deki alev tüneline sürülen kutuların soğuk noktaları, adeta bir anda istenen dereceye ulaşmaktadır.

Aseptik Konservecilik  Konserve üretiminde, bir taraftan istenen düzeyde steriliteye ulaşırken, diğer taraftan gıdanın, ısıdan en düşük düzeyde etkilenmesi ve böylece kalitenin üst düzeyde muhafaza edilmesi amaç edinilmektedir. Ancak kap içerisine konmuş gıdanın ısıtılmasında ve daha sonra soğutulmasında ısı iletiminin kötü oluşu, yukarıda tanımlanmış olan amaca ulaşmayı zorlaştırmakta ve sınırlamaktadır. İşte bu nedenle, gıdanın konserve kabına konmadan önce ısıtılması ve soğutulması yöntemi, kap içerisinde ısıtmanın getirdiği olumsuzlukların aşılmasında bir seçenek olarak belirmektedir.

Aseptik konserveciliğin temel ilkesi; gıda maddesi, yüksek sıcaklıkta kısa süreli bir ısıl işlemle sterilize edilmekte, steril koşullarda hızla soğutulmakta ve sterilize edilip soğutulmuş kaplara, steril koşullarda doldurulduktan sonra, steril kapaklarla hermetik olarak kapatmaktır. Böylece otoklavda sterilizasyon ve soğutma işlemi ortadan kaldırılmış bulunmaktadır.

Aseptik Konservecilik

Aseptik konserveciliğin yukarıda tanımlanmış bulunan ilkesine göre, bir aseptik sistemin başlıca 4 üniteden oluşabileceği görülmektedir. Bunlar ;

a) ürünün ısıtılıp belli bir süre sıcak tutulduktan sonra soğutulduğu sterilizasyon ünitesi,

b) konserve kabı ve kapağının kızgın buharla sterilize edildiği ünite,

c) steril soğuk ürünün steril soğuk kaplara doldurulduğu doldurma ünitesi

d) doldurulmuş kapların steril kapaklarla aseptik koşullarda hermetikli olarak kapatıldığı kapatma ünitesidir. Aseptik konservecilik kesiksiz olarak sürdürülmesi gereken bir işlem olduğundan her ünitenin senkronize bir birim halinde çalışması gerekir.

Aseptik Konservecilik  Aseptik konservecilikte de en önemli işlem ürünün yüksek sıcaklıklarda hızla ısıtılarak sterilize edilmesi ve sonra hızla soğutulmasıdır.  Bu amaçla tubular fakat çoğunlukla plakalı veya kazıyıcılı ısı değiştiricilerden yararlanılır.  Buna göre, aseptik konserveciliğin uygulanma alanının, sadece akışkan nitelikli gıdalarla sınırlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Gerçekten aseptik konservecilik halen meyve-sebze suları ve püreleri, soslar, çorbalar ve çeşitli süt ürünleri gibi akışkan ürünlerde uygulanmaktadır.

Sterilizasyon Nedir

 

Sterilizasyon, bir ürünün içindeki ya da bir cismin üzerindeki bütün mikropları kesin bir şekilde öldürmek anlamına gelir. Bunun için de alkol, oksijenli su, merkürokrom gibi dezenfekte edici özelliği bulunan maddelerden yararlanılır.

Morötesi ışınlarla bunların ürettiği ozon gazı da çok etkili sterilize edici maddelerdir. Etüv ya da otoklav bu iş için kullanılır. Öte yandan ameliyatlarda kullanılacak operasyon aletleri de yaraya mikrop bulaştırmamaları için sterilize edilir. Ameliyat aletleri konteyner adını verdiğimiz muhafaza edileceği demir kutulara konulur ve böylece otoklava ya da tercih edilen bir başka cihaza yerleştirilir.

Türkiye’de en çok kullanılan yöntemler birinci sırada buhar ile sterilizasyon (otoklav) sonra etilen oksit ve kuru ısı ile sterilizasyon gelir.

Sterilizasyon ile dezenfeksiyon farklı anlamlara gelmektedir :

Sterilizasyon bir nesne ya da obje üzerindeki tüm zararlı zararsız mikroorganizmaların yokedilmesidir.

Dezenfeksiyon ise bi obje ya da nesne üzerindeki zararlı mikroorganizmaların yokedilmesidir. Dezenfektan olarak kimyasal maddeler kullanılırken sterilizasyon için su gibi zararsız maddeler de kulanılabilir.

Türkiye’de son 40 yıldan beri otoklav adını verdiğimiz nemli ısı (su buharı) ile sterilizasyon yapan cihazlar kullanılmaktadır. Çünkü su buharı insan sağlığına zarar vermemekte ve bu nedenle tercih edilmektedir. 134 °C de 1,5 atm basınç altında en az 3,5 dakika da ve 121 °C de 1,5 atm basınç altında en az 7 dakika da sterilizasyon gerçekleşmektedir. Dünya standartlarında bu şartlar kabul edilmektedir.

Başlıca sterilizasyon yoları şunlardır.

ısı ile sterilizasyon

basınçlı buhar ile sterilizasyon

kuru sıcak hava ile sterilizasyon

süzme ile sterilizasyon (filtrasyon)

ışınlar ile sterilizasyon (ışınlama)

Bunlara örnek ise etilen oksit gazıyla, gazplazma ile sterilizasyon, buhar ile sterilizasyon, gluteraldehit gazıyla sterilizasyon örnek verilebilir.

Kuru ısı ile sterilizasyona örnek olarak etüv verilebilir. Ama son 5 yılda alınan ortak karar ile etüv uygulamasına son verilmiştir. Çünkü tüm bakterileri yok etmediği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır… kimyasal maddelerin öldürücü etkisini sağlayan sebepler kısaca şunlardır…

Dezenfektan maddenin konsantrasyonu

Etki süresi

Isı

pH

Organik maddeler

Mikroorganzimaya bağlı etkiler

Son olarak da dezenfektan olarak seçilecek maddelerin olması gereken özellikleri şunlardır.

Ucuz ve etkili olmalı

Suda erimeli ve iyi ıslatıcı olmalı

Kısa sürede etkisini göstermeli

Az zehirli olmalı, allerjenik ve kanserojen etki göstermemeli

Açık yaralara uygulandığında doğal direnç mekanizmalarını bozmamalı

İnvivo ve invitro mekanizmaları bilinmeli

Kötü kokulu olmamalıdır.

Sterilizasyon işlemi kısaca şu şekilde yapılır. Üniteye getirilen kirli aletler akıtılmadan direkt olarak eğer mevcutsa otomatik yıkama makinasının sepetlerine yerleştirilir. Kapak kapatılır ve çalıştırılır. Ortalama 45 dakikada yıkama işlemi çeşitli evreler ile sürer. Cihaza özellikle enzimatik deterjanlar konulmalıdır. Eğer kanlı alet çoksa kan çözücü de konulabilir. Yıkama işlemi bittikten sonra aletler sorumlu eleman tarafından sepetlerden alınıp kendi konteynerına yerleştirilir. Her kurumun kendi belirlediği bir cerrahi alet sıralama düzeni vardır. Bu doğrultuda dizilen aletlerin yanına bir adet kimyasal indikatör konur ve kapak kapatılır. Sonra konteyner otoklava konur. Eğer konteyner kapaklarında filtre varsa kâğıt filtreler değiştirilir ve kapak sıkıca kapatılır. Eğer filtre yoksa konteyner kapağı köşeden açık bırakılarak otoklava yerleştirilir. Makina Döngüsünü tamamlayıp sonlandığında konteyner filtreli ise hemen yerine kaldırılabilir ya da kullanılabilir. Eğer filtresiz ise konteynerın iç kısmına dokunmadan dışından kapak itilerek sıkıca kapatılır ve kullanıma hazır hale gelir.

Bizden Haberler

Otoklav – Sterilizasyon (Autoclav) 2024 Ürünleri

OTOKLAV

Otoklav ; mikropları yok etmek amacıyla laboratuvarda ve ameliyathanelerde kullanılır. Aynı zamanda mikropları yok ettiği için meyve ve sebze konservesi yapımında da yaygın bir şekilde dünya genelinde kullanılmaktadır. Otoklav buhar sterilizasyonunda kullanılır. Buhar sterilizasyonu, her laboratuvarda gerçekleştirilen önemli bir işlemdir. Bu makalede, buhar sterilizasyonunun tarihini, bir sterilizatörün nasıl çalıştığını ve sterilizatör tasarımında ortaya çıkan eğilimleri anlatacağız.

Buhar Sterilizasyonuna Giriş

Terminoloji

Buhar sterilizatör ve otoklav eş anlamlıdır ve birbirlerinin yerine kullanılabilirler. Bununla birlikte otoklav genellikle laboratuvar ortamlarında kullanılırken, sterilizatör daha çok  hastanelerde veya farmasötik ortamlarda duyulur.

Otoklavlar, kontamine bir yükte bulunabilecek mikrobiyal yaşamı öldürmek için buhar ısısı kullanır .  Otoklav içinde bulunan bir yük , tam bir sterilizasyon döngüsünden geçtikten sonra steril kabul edilir . Bir yük steril olduğunda laboratuvar, hastane ameliyathanesi, gıda üretim tesisi gibi steril ürünün önemli olduğu ortamlarda kontaminasyon riski olmadan bu alanlara alınabilir. Farklı türdeki ürünler, farklı sürelerde ve farklı sıcaklıklarda sterilize edilmelidir. Bazı otoklavlar vakum fonksiyonları, özel döngüler ve entegre elektrikli kazanlar gibi ek özellikler içerir.

Otoklav Tarihçesi

Otoklav, basınçlı su buharı ile doymuş bir ortamda 121 santigrat derece sıcaklıkta 25-40 dakikada sterilizasyon yapar. 1879’da Charles Chamberland tarafından icat edilmiştir. Otoklav ismi Yunanca’da  auto – yani kendi kendine ve Latince’de  clavis (anahtar) kelimelerinden türetilmiştir ve “kendinden kilitli cihaz ” anlamına gelmektedir. Charles Chamberland otoklavı icat etti, ancak hastalığı önlemek için kapalı bir alanda buhar kullanma kavramı 1679’dan beri  varlığını sürdürüyor.

Sterilizasyon ilkeleri ve yöntemleri son 150 yıldır büyük ölçüde değişmeden kalmıştır. 1879’dan beri otoklav teknolojisindeki büyük gelişmelerin çoğu , sterilizasyon sürecindeki değişikliklerden ziyade , sterilizasyon süreci izleme, otoklav güvenliği ve sterilizasyon döngüsü oluşturma etrafında dönmüştür .

Neden Buhar?

Bir hücreyi ısı ile öldürmek için, hücre duvarındaki proteinlerin parçalanıp pıhtılaşacağı bir dereceye kadar yükseltilmesi gerekir. Buharın ısı transferinde oldukça etkili bir yöntem olması nedeniyle, sterilizasyonda en etkili yöntem olarak tanımlanır. Öte yandan hava, buharlaşma ısısı olarak bilinen bir kavram nedeniyle ısı / enerji aktarımı için çok verimsiz bir yoldur .

Bir litre suyu kaynama noktasına (100˚C) getirmek için 80 kilokalori (kcal) ısı enerjisi gerekir. Bir litre suyu buhara dönüştürmek için 540 kcal gerekir, bu da 100˚C’deki buharın 100˚C’deki sudan yedi kat daha fazla enerji içerdiği anlamına gelir.

Bu enerji, mikroorganizmaları yok etmede buharı çok daha verimli hale getirir. Buhar, daha soğuk bir nesneyle karşılaştığında yoğunlaşarak suya dönüşür. Daha sonra suyu kaynatmak için kullanılan tüm enerjiyi doğrudan suya aktarır. Bu işlem, hücreleri benzer sıcaklıklarda havadan çok daha verimli bir şekilde ısıtır. Bu nedenle kısırlığa ulaşmak için buhar kullanıyoruz.

Otoklav  Sterilizasyon Nedir?

Çoğu insan, steril ürünlerin mikroorganizma içermediğini düşünerek tıbbi, gıda üretimi, araştırma veya diğer ortamlarda kullanımının güvenli olduğunu düşünür. Mikroorganizma varlığının olabildiğince minimum seviyede olması gereken bu ortamlarda sterilizasyon etkinliği oldukça önemlidir.

Tam olarak, sabit bir sıcaklıkta zamanla kaç mikroorganizmanın hayatta kalacağı, olasılıklı bir logaritmik eğri olarak ifade edilir – bu, sıfıra yaklaşan ancak asla sıfıra ulaşmayan bir fonksiyondur. (bkz. Şekil 1).

otoklav grafik

otoklav grafik

 Şekil 1: Mikroorganizma yaşam eğrisi

Eğri sıfıra yaklaştıkça, mevcut olan son mikroorganizmanın hayatta kalma olasılığı azalır. Grafikteki bu bölgeye Sterilite Güvence Düzeyi (SAL) adı verilir ve sterilizasyon için seçilmesi gereken aralık burasıdır. Sterilizasyon, bu SAL değeri ile karakterize edilen istatistiksel bir olaydır. SAL için genel standart 6-10 aralığıdır. Sterilizasyonun ne kadar süreceği, ayarlanan sıcaklığa ve istenen SAL seviyesine bağlıdır; daha yüksek sıcaklıklar sterilizasyona daha hızlı ulaşacaktır.

Otoklav Nasıl Çalışır?

Genel İşlem

İster küçük bir masaüstü ünite ister oda büyüklüğünde toplu bir ünite olsun,  düdüklü tencere ile benzer şekilde çalışır – yani, kapalı bir oda oluşturmak için kapı kilitlenir ve bu odadaki tüm hava buhar ile değiştirilir. Daha sonra, istenen süre boyunca istenen sterilizasyona miktarına gelebilmesi için buhara basınç uygulanır. Döngü tamamlandığında buhar cihaz tarafından çekilir ve ürünler çıkarılabilir.

Bir sterilizasyon döngüsünün çeşitli aşamalarının daha ayrıntılı açıklaması için aşağıda gösterilen resmi (Şekil 2) inceleyiniz:

1. Boşaltma Aşaması: Bu aşamada basınç ve sıcaklık artarken eş zamanlı olarak buhar ortama verilir ve hava dışarı çıkar.

2. Maruz Kalma (Sterilizasyon) Aşaması:  Bu aşamada, otoklavın kontrol sistemi egzoz valfini kapatır ve  iç sıcaklık ile basıncın istenen ayar noktasına yükselmesine neden olacak şekilde programlanır. Program daha sonra istenen zamana ulaşılana kadar istenen sıcaklığı (bekleme) korur.

3. Egzoz Fazı:  Basınç, odadan bir egzoz valfi aracılığıyla serbest bırakılır ve (içerikler nispeten sıcak kalsa da) iç kısım ortam basıncına geri döndürülür.

Şekil 2: Sterilizasyon aşamaları

Otoklavın Kritik Bileşenleri

buhar sterilizasyonlu otoklav

buhar sterilizasyonlu otoklav

Şekil 3: Tipik laboratuvar otoklavının bileşenleri

1. Kasa

Kasa, otoklavın ana gövdesidir. Bir iç bölme ve bir dış kılıftan oluşur. Laboratuvar ve hastane otoklavları, sterilizasyon döngüsünü tamamlamak için geçen süreyi  ve hazne içindeki yoğunlaşmayı azaltan “ceketli” odalarla inşa edilir. Tam bir ceket ile tasarlanan ve imal edilen bir kasa, aşağıdaki nedenlerden ötürü kısmi ceket veya örtülmüş ceketten daha avantajlıdır.

Tam bir ceket, hazne içindeki sıcaklığın daha homojen şekilde dağılmasını sağlar:

  • Islak paket olasılığını azaltır.
  • Islak buharı en aza indirmeye yardımcı olur.

Islak paket ve buhar mikroorganizmaların üremesi için elverişli bir ortam oluşturduğu için sterilizasyonda istenmez.

Laboratuvar ve hastane otoklav kasalarının boyutları 100L ila 3.000L arasında değişebilir ve 316L paslanmaz çelikten yapılır. İç bölmeler ya 316L  paslanmaz çelik ya da nikel kaplamadır ve dış kılıflar 316L, 304L paslanmaz çelik veya karbon çeliğinden yapılmıştır.

2. Kontrol Sistemi

Tüm modern otoklavlar, mikrodalga veya fırınla benzer kontrol edici bir arayüze sahiptir. Bununla birlikte, otoklav kontrol sistemleri, ev aletlerinden biraz daha karmaşık olma eğilimindedir. Sterilizasyon döngüsü, valfleri ve diğer bileşenleri belirli bir sırayla açıp kapatan önceden programlanmış bir yazılım programına sahiptir. Bu nedenle tüm otoklavlar bir mikroişlemcili, düğme ile kontrol veya dokunmatik ekranlı kontrol sistemine sahiptir.

3. Termostatik Tuzak

Tüm otoklavlar, hava ve suyun (yoğuşma) odadan çıkmasını sağlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Termostatik tuzak veya buhar kapanı içerir. Bir buhar dağıtım sistemi / buhar otoklavı, çeşitli tuzaklarla sahip olsa da hepsi aynı temel işlevi yerine getirir: Kuru buharın geçişi sırasında yoğuşmayı engellemek için kullanılır. Çoğu zaman buhar kapanları, belirli bir ayar noktası ısındığında kapanan sıcaklığa duyarlı valflerdir. Termostatik tuzaklar, iyi tasarlanmış herhangi bir otoklavın kritik bir bileşenidir .

4. Emniyet Valfi

Tüm otoklavlar yüksek basınç altında çalışır  ve bu nedenle sağlam bir yapı ile üretilmeli ve kullanıcılar için tehlike oluşturmamalarını sağlamak için bir dizi güvenlik özelliği ve cihazıyla donatılmalıdır. Tüm elektronik kontrollerin arızalanması durumunda basınçlı kap için arızaya karşı emniyetli son cihaz emniyet valfidir. Emniyet valfinin, sterilizatör ve / veya valf üreticisinin yanı sıra yerel denetim ve sigorta acentelerinin tavsiyelerine göre uygun çalışma durumunda olduğunun incelenmesi, test edilmesi ve doğrulanması zorunludur.

5. Atık Su Soğutma Mekanizması

Çoğu otoklav, atık suyu (hava, buhar ve yoğuşma) drenaj borularına girmeden önce soğutmak için bir sistemle donatılmıştır. Birçok belediye ve bina, 140˚F’nin üzerindeki atık suyun yer giderine girmesine izin vermemektedir. Tesisin drenaj borularına zarar vermemek için, suyun aşağıya gönderilmesinden önce buharın soğutulması gerekir. Bu buharı soğutmanın en basit yöntemi, onu ilave soğuk musluk suyu ile karıştırmaktır. Ancak bunun için çok fazla miktarda su gereklidir. Bazı otoklavlar , su tüketimini azaltmak, hatta ortadan kaldırmak için tasarlanmış sistemlerle donatılmıştır .

6. Vakum Sistemi (varsa)

Doğru sterilizasyonu sağlamak için, otoklav haznesindeki tüm havanın buharla değiştirilmesi çok önemlidir. Bazı yaygın olarak sterilize edilen ürünler – özellikle hayvan yatakları veya bezler gibi gözenekli malzemeler veya küçük açıklıkları olan şişeler veya çantalarda bulunan kaplar – hava tutma eğilimindedir. Döngü sırasında bir hava varsa,  mikroorganizmalar hayatta kalacak ve ürünler steril olmayacaktır. Bu nedenle birçok sterilizatörde bir vakum sistemi bulunur. Bu, kullanıcının bir döngüden önce haznede bir vakum kullanarak (ön vakum olarak bilinir) havayı çıkarmasını sağlamakla kalmaz, hazne içindeki yükün kurumasını da sağlar. Buna ek olarak, sterilizasyon sonrası  buhar kalma ihtimaline karşı döngü sonrasına vakum eklenebilir (vakum sonrası olarak bilinir).

7. Buhar Jeneratörü (varsa)

Bir otoklav için en yaygın buhar kaynağı merkezi bir kazandır. Kazan otoklav için yetersizse,  elektrikli buhar jeneratörü kullanmaya başvurulmalıdır. Elektrikli buhar jeneratörü  otoklav haznesinin altına yerleştirilir. Suyu ısıtmak ve buhar üretmek için elektrikli ısıtma elemanlarını kullanır.

RST Medikal olarak otoklav servisi,  üretimi firmamız tarafından yapılmaktadır.

Otoklav – Otoklav Teknik Servis Hizmetleri

Otoklav özellikle medikal alanlarda kullanılan, yüksek sıcaklık ve basınç altında sterilizasyon işlemi gerçekleştiren bir cihazdır. Bu cihaz, mikroorganizmaların, bakterilerin ve virüslerin etkisiz hale getirilmesi için ideal bir yöntem sunar. Otoklav sterilizasyon cihazı, hastaneler, klinikler ve laboratuvarlar gibi birçok sağlık kuruluşunda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Otoklavın çalışma prensibi, su buharının yüksek sıcaklıkta ve basınçta kullanılmasıdır. Bu sayede, sterilize edilmesi gereken malzemeler üzerindeki mikroorganizmalar yok edilir. Genellikle 121-134 °C arasında çalışan otoklavlar, bu sıcaklık ve basınç altında belirli bir süre (genellikle 15-30 dakika) işlem yaparak etkili sterilizasyon sağlar. Bu süreç, medikal aletlerin, cerrahi ekipmanların ve laboratuvar malzemelerinin güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için kritik öneme sahiptir.

Autoclav medikal cihazları, sağlık sektöründe enfeksiyon kontrolü açısından büyük bir rol oynamaktadır. Sterilizasyon işlemi, hastanelerdeki enfeksiyon riskini azaltır ve hastaların güvenliğini artırır. Özellikle cerrahi işlemler öncesinde kullanılan aletlerin steril olması, komplikasyonların önlenmesi açısından son derece önemlidir. Otoklavlar, hem metal hem de cam malzemelerin yanı sıra, bazı plastik malzemelerin de sterilizasyonunda kullanılabilir.

Autoclav sterilizasyon cihazlarının kullanımı, yalnızca medikal alanla sınırlı değildir. Laboratuvarlarda, diş hekimliği kliniklerinde ve hatta gıda sektöründe bile bu cihazlardan yararlanılmaktadır. Ancak, her alanda etkili bir sterilizasyon sağlamak için otoklavın doğru kullanımı ve periyodik bakımı büyük önem taşır. Cihazın düzenli olarak kontrol edilmesi ve kalibrasyonunun yapılması, sterilizasyon süreçlerinin etkinliğini artırır.

Sonuç olarak, otoklav, medikal sterilizasyonun vazgeçilmez bir parçasıdır. Sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve enfeksiyon riskini minimize etmek için, otoklavların doğru bir şekilde kullanılması ve bakımının yapılması gerekmektedir. Sterilizasyon işlemlerinin güvenilirliği, hastaların sağlığını korumada kritik bir rol oynamaktadır.

 

Otoklav Servis Hizmeti

Güvenilir Sterilizasyon Çözümleri

Autoclav, medikal ve laboratuvar alanlarında kritik öneme sahip bir cihazdır. Sterilizasyon süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, enfeksiyon kontrolü ve hasta güvenliği açısından son derece önemlidir. Bu noktada, otoklav teknik servis hizmetleri devreye girer. Profesyonel bir autoclav servisi, cihazların verimliliğini artırmak ve uzun ömürlü olmasını sağlamak için gereklidir.

Otoklav teknik servis, cihazların bakımı, onarımı ve kalibrasyonu gibi bir dizi hizmet sunar. Bu hizmetler, otoklavın doğru çalışmasını ve sterilizasyon süreçlerinin etkinliğini güvence altına alır. Ayrıca, düzenli bakım ve kontrol, cihazın ömrünü uzatır ve beklenmedik arızaların önüne geçer. Uzman teknisyenler, oto klavın tüm bileşenlerini detaylı bir şekilde inceleyerek, gerekli müdahaleleri yapar ve cihazın performansını artırır.

otoklav

otoklav

Sterilizasyon servisleri, sağlık kuruluşlarının ve laboratuvarların en önemli ihtiyaçlarından biridir. Medikal servis alanında, otoklavların düzgün çalışması, hasta güvenliği için hayati bir öneme sahiptir. Hastaneler, diş klinikleri ve diğer sağlık kuruluşları, sterilizasyon süreçlerini aksatmadan yürütmek zorundadır. Bu nedenle, güvenilir bir otoklav teknik servisi ile çalışmak, sağlık kuruluşlarının önceliklerinden biri olmalıdır.

Otoklav servis hizmetleri, sadece arıza durumunda değil, aynı zamanda periyodik bakımlar için de kritik bir rol oynamaktadır. Cihazların düzenli olarak kontrol edilmesi, olası sorunların önceden tespit edilmesine ve zamanında müdahale edilmesine olanak tanır. Bu sayede, sağlık kuruluşları hem maliyetlerini düşürür hem de hizmet kalitesini artırır.

Sonuç olarak, autoclav teknik servis hizmetleri, medikal alanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Sterilizasyon servisleri, sağlık kuruluşlarının güvenilirliğini artırırken, hasta güvenliğini de sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Profesyonel bir hizmet alarak, otoklavlarınızın performansını en üst düzeye çıkarabilir ve sağlık hizmetlerinizi daha güvenilir hale getirebilirsiniz. Unutmayın, kaliteli bir otoklav servisi, sağlık hizmetlerinin temel taşlarından biridir.

Bizden Haberler, Sağlık

Sağlık Sektöründe Kullanılan Otoklav Cihazlar

Otoklav kullanımı nedir?

Otoklav; mikropları dezenfekte yani yok etmek amacıyla laboratuvarda ve ameliyathanelerde kullanılır. Aynı zamanda mikropları yok ettiği için meyve ve sebze konservesi yapımında da daha doğrusu gıda sektöründe ‘de aktif bir şekilde dünya genelinde ve ülkemizde kullanılmaktadır. Otoklav cihazları buhar sterilizasyonunda kullanılır.

Otoklav kullanırken nelere dikkat edilmeli?

Steril edilecek ürünler otoklav cihazına  yerleştirilirken sıkışık olmamalarına özen gösterilmelidir. Kağıt yüzeyler kağıt, Plastik yüzeyler plastik, bez yüzeyler bezler ile temas halinde olmalıdır. Gevşek  yani sıkışık olmayan yerleşim buharın tüm yüzeylere yerleşimini sağlamak yani güvenli bir steril ortamını oluşturmaktır amaç…

Otoklav basınç nedir?

Buharlı Sterilizasyon

Sağlık Tesislerinde Dezenfeksiyon ve Sterilizasyon

Sterilizasyon için mevcut tüm yöntemler arasında, basınç altında doymuş buhar biçimindeki nemli ısı en yaygın olarak kullanılan ve en güvenilir olanıdır. Buhar sterilizasyonu toksik değildir, ucuzdur , hızlı mikrobisidaldir, spor öldürücüdür ve kumaşları hızla ısıtır ve kumaşlara nüfuz eder . Tüm sterilizasyon işlemleri gibi, buharla sterilizasyonun da dişçilik el aletleriyle bağlantılı yağlayıcıların aşınması ve yanması dahil olmak üzere bazı malzemeler üzerinde bazı zararlı etkileri vardır 

Bir otoklavda gerçekleştirilen buhar sterilizasyonunun temel prensibi, her bir parçayı belirtilen süre boyunca gerekli sıcaklık ve basınçta doğrudan buhar temasına maruz bırakmaktır. Bu nedenle, buhar sterilizasyonunun dört parametresi vardır: buhar, basınç, sıcaklık ve süre. Sterilizasyon için ideal buhar, kuru doymuş buhar ve sürüklenen sudur

Basınç, mikroorganizmaları hızla öldürmek için gerekli olan yüksek sıcaklıkları elde etmenin bir yolu olarak hizmet eder. Mikrobisidal aktiviteyi sağlamak için belirli sıcaklıklar elde edilmelidir. İki yaygın buharla sterilize etme sıcaklığı 121°C (250°F) ve 132°C (270°F)’dir. Bu sıcaklıklar (ve diğer yüksek sıcaklıklar) 830 Mikroorganizmaları öldürmek için minimum süre muhafaza edilmelidir. Sarılmış sağlık malzemelerinin sterilizasyonu için tanınan minimum maruz kalma süreleri, yerçekimi deplasmanlı sterilizatörde 121°C’de (250°F) 30 dakika veya bir ön vakum sterilizatöründe 132°C’de (270°F) 4 dakikadır. Sabit sıcaklıklarda sterilizasyon süreleri, öğenin türüne (örneğin, metale karşı kauçuk, plastik, lümenli öğeler), öğenin sarılmış veya açılmamış olmasına ve sterilizatör tipine bağlı olarak değişir.

İki temel tip buhar sterilizatörü (otoklav), yerçekimi deplasmanlı otoklav ve yüksek hızlı ön vakum sterilizatörüdür. İlkinde, buhar sterilizasyon odasının üstünden veya yanlarından içeri alınır ve buhar havadan daha hafif olduğu için, havayı tahliye deliğinden odanın altından dışarı çıkmaya zorlar. Yerçekimi deplasmanlı otoklavlar öncelikle laboratuvar ortamlarını, suyu, farmasötik ürünleri, düzenlemeye tabi tıbbi atıkları ve yüzeyleri doğrudan buhar teması olan gözeneksiz eşyaları işlemek için kullanılır. Yerçekimi deplasmanlı sterilizatörler için, havanın tam olarak atılması nedeniyle gözenekli öğelere nüfuz etme süresi uzar. Bu nokta, 10 libre mikrobiyolojik atığın dekontaminasyonu ile gösterilmiştir.
Yüksek hızlı ön vakum sterilizatörleri, buhar kabul edilmeden önce sterilizasyon odasından havanın çıkarılmasını ve yüklenmesini sağlamak için bir vakum pompası (veya ejektör) ile donatılmış olmaları dışında yerçekimi yer değiştirme sterilizatörlerine benzer. Vakum pompası kullanmanın avantajı, gözenekli yüklere bile neredeyse anında buhar nüfuzunun olmasıdır. Bowie-Dick testi, hava kaçaklarını ve yetersiz hava tahliyesini tespit etmek için kullanılır ve temiz ve önceden hazırlanmış, katlanmış %100 pamuklu cerrahi havlulardan oluşur. Piyasada bulunan Bowie-Dick tipi bir test sayfası paketin ortasına yerleştirilmelidir. Test paketi, sterilizatör rafının ön, alt kısmına, kapının yanına ve tahliyenin üzerine, aksi takdirde boş bir bölmeye yatay olarak yerleştirilmeli ve 134°C’de 3.5 dakika çalıştırılmalıdır. 813, 819 Test, ilk işlenmiş yükten önce, vakumlu tip buhar sterilizatörünün kullanıldığı her gün kullanılır. Hazneden çıkarılmayan hava, buhar temasını engelleyecektir. Bir ön vakum sterilizatöründe vakum sisteminin etkinliğini test etmek için katlanmış cerrahi havlu yığınının yerini almak üzere daha küçük tek kullanımlık test paketleri (veya işlem test cihazları) tasarlanmıştır.

Bu cihazlar “sterilize edilecek ürünü simüle etmek ve sterilizasyon işlemi için tanımlanmış bir zorluk teşkil etmek üzere tasarlanmıştır.”  Yükün temsilcisi olmalı ve yüke yönelik en büyük zorluğu simüle etmelidirler. Test paketinin içindeki tabaka tek tip bir renk değişikliği gösteriyorsa, sterilizatör vakum performansı kabul edilebilir. Sıkışan hava, buharın kimyasal indikatöre ulaşamaması nedeniyle test sayfasında bir noktanın görünmesine neden olacaktır. Sterilizatör Bowie-Dick testini geçemezse, sterilizatör bakım personeli tarafından incelenip Bowie-Dick testini geçene kadar sterilizatörü kullanmayın.

Buhar sterilizasyonundaki diğer bir tasarım, bir buhar yıkama ve atmosfer basıncının üzerinde bir basınç darbesini art arda değiştirerek havayı hızla uzaklaştıran bir buhar yıkama basınçlı darbe prosesidir. Hava, ön vakum sterilizatöründe olduğu gibi yükten hızla çıkarılır, ancak sterilizasyon odasındaki buhar her zaman atmosfer basıncının üzerinde olduğundan hava sızıntıları bu işlemi etkilemez. Tipik sterilizasyon sıcaklıkları ve süreleri, gözenekli yükler ve aletler için 3 ila 4 dakikalık maruz kalma süresiyle 132°C ila 135°C’dir.

Diğer sterilizasyon sistemleri gibi, buhar döngüsü de mekanik, kimyasal ve biyolojik monitörlerle izlenir. Buhar sterilizatörleri genellikle sıcaklık, sıcaklıktaki süre ve basınç ölçülerek bir çıktı (veya grafiksel olarak) kullanılarak izlenir. Tipik olarak, kimyasal göstergeler, sıcaklığı veya süreyi ve sıcaklığı izlemek için dışarıya yapıştırılır ve pakete dahil edilir. Buhar sterilizasyonunun etkinliği, Geobacillus stearothermophilus  (eski adıyla  Bacillus stearothermophilus ) sporlarını içeren biyolojik bir indikatör ile izlenir   Pozitif spor testi sonuçları nispeten nadir bir olaydır  838  ve operatör hatasına, yetersiz buhar dağıtımına atfedilebilir, veya ekipman arızası.

Portatif (masa üstü) buhar sterilizatörleri ayakta tedavi, diş hekimliği ve kırsal kliniklerde kullanılmaktadır.  Bu sterilizatörler, hipodermik şırıngalar ve iğneler ve dişçilik aletleri gibi küçük aletler için tasarlanmıştır. Sterilizatörün sterilizasyonu sağlamak için gerekli fiziksel parametrelere ulaşma yeteneği mekanik, kimyasal ve biyolojik göstergelerle izlenmelidir.
Sağlık

Tıbbi Cihaz İmalatı

İlk olarak sizlere tıbbi cihaz nedir ? bundan bahselim…

Tıbbi cihaz, üreticisi tarafından özellikle teşhis veya terapötik amaçlı kullanılmak üzere tasarlanan ve doğru uygulanması için gerekli olan yazılım da dahil olmak üzere, tek başına veya kombinasyon halinde kullanılan herhangi bir cihaz, alet, yazılım, materyal veya başka bir üründür.

Tıbbi Cihazlar Medikal sektörün en önemli üretim sektöründe yer almaktadır. Sağlık sektöründe tıbbi cihaz kavramında bir çok malzeme yer edinmektedir.

Bizler Rst Medikal olarak Otoklav, Basınçlı Buhar sterilizasyonu, Pass box, Hidrojen peroksit, tıbbi atık malzemeleri, pharma otoklav, Fumugasyon chamber, Vhp Decontaminasyon bir çok alanda faaliyet göstermektedir.

Sağlık

Otoklav Cihazları Ne işe Yarar ?

Otoklav Cihazları Ne işe Yarar ?

Otoklavlar 100°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda yürütülen tüm ısıl işlemler, otoklav adı verilen ve atmosferik basınç üzerindeki basınçta çalışan kapalı düzenlerde gerçekleştirilebilir.Diğer bir deyimle, bu gıdaların dayanıklı duruma getirilmeleri ancak, otoklavlarda sterilize edilmeleri ile sağlanabilmektedir.

Otoklavlarda 100°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda, içindeki suyun yüzeyine yapılan buhar basıncının artırılması ve böylece suyun kaynama noktasının yükseltilmesiyle sağlanmaktadır. Otoklava verilen buharla, otoklav içindeki su önce ısınır ve daha sonra oluşan buhar içeride hapsedilerek, basınç yükselir. Şu halde otoklav basıncı ile (doymuş buhar basıncı) sıcaklık arasında belli bir ilişki vardır. Buna göre otoklav basıncının ölçülmesiyle otoklav sıcaklığı da saptanabilir.

Konserve Endüstrisinde Kullanılan Otaklavlar Konserve endüstrisinde kullanılan otoklavlar sterilizasyon sırasında uygulanan basınç açısından genellikle  normal otoklavlar, basınçlı soğutmalı normal otoklavlar ve  yüksek basınçlı otoklavlar  olmak üzere sınıflandırılmaktadırlar.

Yapılarına göre ise yatık ve dik otoklav olarak gruplandırılırlar.  Ayrıca çalışma şekillerine göre, sürekli ve kesik çalışan otoklavlar veya sabit ve döner otoklavlar gibi çeşitli gruplar ayrılabilmektedirler.

Otoklavlarda ısıtma ortamı olarak doğrudan buhar veya su kullanılır. Her iki uygulamanın yararlı yönleri vardır. Örneğin ısıtma ortamı olarak su kullanılması halinde, otoklav içinde ısı iletimini engelleyen hava paketlerinin oluşumu söz konusu değildir. Buna karşın ısıtma ortamı olarak buhar kullanılması, otoklavda suyun ayrıca ısıtılması zorunluluğunu ortadan kaldırdığından bu uygulamada daha az enerji harcanır, yani daha ekonomiktir.

Normal otoklavlar  Meyve ve sebze konserveleri üretiminde normal dik otoklavlar yaygın olmamakla beraber hala kullanılmaktadır. Bu otoklavların yapıları basit olup 1.5 atü basınca dayanıklı, ağzı sızdırmaz nitelikte kapanabilen silindirik bir kazan şeklindedir.  Normal otoklavlarda sterilizasyon sırasında kutu çeperlerine etki eden basınç (etkili basınç PE) kutu içeriğinin ve tepe boşluğundaki havanın ısınmasıyla ortaya çıkan hacim artışının oluşturduğu “kutu içi basıncı” (PK) ile, otoklavın içindeki buhardan kaynaklanan “otoklav basıncı”nın etkisiyle kutuların içten dışa doğru zorlanarak kenet yerlerinin açılmasını önler.  Bu otoklavlarda sterilizasyonda otoklav basıncının (PO) sabit kalmasına karşın, kutu içeriğinin sıcaklığı arttıkça, kutu iç basıncı da yavaş yavaş artar. Buna bağlı olarak da etkili basınç (PE) ısıl işlem süresinin sonuna kadar sürekli olarak artar.

Normal otoklavlar  Eğer soğutma sırasında, otoklavdaki buharın birden dışarı bırakılması veya yoğuşturulması gibi yollarla, otoklav basıncı (PO) hızla azaltılırsa, konserve kabının hızla soğuyarak buna uyabilmesi olanaksız olduğundan, kabın iç basıncı (PK) yüksek kalır ve buna bağlı olarak etkili basınç (PE) hızla yüksek bir değere ulaşır. Etkili basınç, konserve kabını içten dışa doğru zorlayan basınç olduğuna göre tanımlanan bu durumun en hafif sonucu, kutunun yalancı bombaj oluşturmasıdır. Ancak belli kritik bir değere ulaşan etkili basınç, kutuda kenedin zorlanmasına ve nihayet sızıntıya, yani hermetik kapatmanın bozulmasına neden olur. Şu halde normal otoklavlarda sterilizasyon sonunda uygulanan soğutma, bu açıdan da son derece önemli bir aşama olup, soğutma boyunca etkili basıncın (PE) belli bir düzeyi aşmaması için her türlü önlem alınmalıdır.

Normal otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi

Basınçlı soğutmalı normal otoklar Bu otoklavlarda, soğutma sırasında ısıtma aşamasındaki gibi yeterli bir otoklav basıncı egemendir. Bu basınç ısıl işlem sırasındaki basınca eşit düzeydedir. Otoklavda kalış süresi tamamlanınca, kapları soğutma amacıyla otoklava genellikle otoklavın alt kısmından yaklaşık 2.5 atu’lük bir basınçla soğutma suyu verilir. Otoklavdaki sıcak su ise, sterilizasyon sırasında uygulanan otoklav basıncından biraz yüksek bir basınçla açılan bir ventille dışarı çıkar.

Basınçlı soğutmalı normal otoklav  Bu yolla otoklav basıncı, sterilizasyon sırasındaki basınç düzeyinde hatta biraz daha yüksek düzeyde tutulabilmektedir (Şekil 2.10). Şekilde de görüldüğü gibi etkili basınç (PE), diğer normal otoklavlarda olduğu gibi bir zirve göstermemektedir. Ancak burada, eğer kap içeriği soğuk su ile aşırı bir hızla soğutulursa, bu defa kutu içinde negatif bir etkili basınç oluşmaktadır. Diğer bir deyimle kutularda vakum oluşmaktadır. Bu durum özellikle büyük boy kutularda içe çökmelere neden olduğundan bunu önlemek amacıyla, soğutmanın ikinci devresi basınçsız olarak sürdürülmelidir. Basınçlı soğutmalı otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi Yüksek basınçlı otoklavlar Özellikle cam kaplar, büyük boyutlu teneke kutular, alüminyum ve sentetik materyalden yapılmış konserve kaplarındaki gıdaların sterilize edilmesi amacıyla yüksek basınçlı soğutmalı otoklavlar kullanılmaktadır.

Bu otoklavların basınçlı soğutmalı otoklavlardan farkları, ısıl işlem sırasında otoklavda, doymuş buhar basıncına (Pt) bağımlı olmaksızın hava yardımıyla yüksek bir otoklav basıncı (PO) sağlamalarıdır. Böylece “kutu iç basıncı” (PK) dengelenebilmekte ve kullanılan konserve kabının dayanabildiği etkili basınç sınırı aşılmamaktadır. Yüksek basınçlı otoklavlarda sterilizasyon sürecinde basınç değişimi Döner otoklavlar Konserve kapları sterilizasyon sırasında otoklav içinde hareket ederse yani, kap içeriğinin bir ölçüde çalkalanması sağlanırsa, ısı iletimi kolaylaşmaktadır. Bunu sağlayan otoklavlara “döner otoklavlar” denir. Isıl işlem sırasında hareketsiz otoklavlarda sıvı ve yarı sıvı gıdaların sterilizasyonunda ısı iletimi esas olarak konveksiyon ile gerçekleşir. Eğer konserve kabı içinde katı parçacıklar bulunuyorsa, ısı iletimi önemli ölçüde engellenir.

Bu gıdalarda ısı iletimi konveksiyon ve kondüksiyon yoluyla sağlandığından ısının soğuk noktaya iletimi güçleşir ve uzun zaman alır. Diğer taraftan ürün fazla pişerek yapısı yumuşar. Döner otoklavlarda dönmekte olan, konserve kabı ile dolu olan otoklav sepetidir. Böylece sepetin dönüşü ile, sepette bulunan kutular da, bulundukları konuma bağlı olarak dönmekte, ve bu sırada içeriklerinde ısı iletimini hızlandıran bir hareket olmaktadır.

Döner otoklavlar  Döner otoklavlar, aşağıda belirtilen yararları nedeniyle, birçok konserve çeşitlerinin sterilizasyonunda yaygın olarak kullanılmaktadır.  Öncelikle yarı sıvı ve ısıya karşı duyarlı gıdalarda, kutu duvarına yapışma, aşırı pişme ve yanma gibi olumsuzluklar belirmeksizin 130°C, hatta 138°C gibi yüksek sıcaklıklarda sterilizasyon uygulama olanağı doğmaktadır. Yüksek sıcaklıklarda kısa sürede yürütülebilen sterilizasyon ile, gıdanın duyusal nitelikleri daha iyi korunabilmektedir.

Diğer taraftan, kutu içeriğine verilen hareket nedeniyle ısı aktarımı hızlandığından soğuk nokta, istenilen sıcaklığa kısa zamanda ulaşabilmekte, böylece sterilizasyon süresi kısalmaktadır. Döner otoklavlar Aynı şekilde, yüksek viskoziteli gıdalar, yarı sıvı gıdalar (ezme halindeki gıdalar) ve katı haldeki gıdalar, döner otoklavların yardımıyla büyük konserve kutularında dahi kolaylıkla sterilize edilebilmektedir.

otoklav

otoklav

Bunun gibi bazı yağlı ürünlerde, özellikle et ürünlerinde gerek sterilizasyon ve gerek soğutma sırasındaki dönmenin oluşturduğu çalkalanma etkisiyle, konserve kutusu içinde tam bir homojenizasyon sağlanmakta ve örneğin sabit otoklavlarda olduğu gibi, bu tip konservelerde üstte bir yağ tabakasının oluşumu önlenmektedir. Genel olarak aşırı viskoz ürünlerde rotasyon hızı daha yavaş (yaklaşık 10 devir/dak) sıvı gıdalarda daha hızlı (yaklaşık 30-50 devir/dak) olmalıdır.

Döner otoklavlarda ısıl işlem sırasında kap içinde tepe boşluğunun yeri sürekli değişir . Döner otoklavda ısıl işlem sırasında tepe boşluğunun kap içindeki yeri gıda tepe boşluğu rotasyon Sürekli çalışan otoklavlar  Buraya kadar tanımlanan otoklavlarda ürün ancak partiler halinde sterilize edilebilmekte yani, konserve kapları genellikle özel sepetler içinde otoklava yerleştirilmekte, sterilizasyon ve soğutma işleminden sonra sepetler tekrar dışarı alınmaktadır. Küçük ve orta kapasiteli ve aynı zamanda değişik özellikte ürün işleyen fabrikalar için kesikli çalışan bu otoklavlar uygun olduğu halde, büyük kapasiteli ve devamlı aynı sterilizasyon koşulları gerektiren ürünler işleyen fabrikalarda, sürekli çalışan otoklavlar kullanılmaktadır.

Sürekli çalışan otoklavlar  Kesikli çalışan otoklavlarda, otoklavın doldurulup boşaltılması zaman kaybına neden olmaktadır. Ayrıca dolduruldukları ve havası uzaklaştırıldıktan sonra hemen kapatılmış kutuların sterilizasyondan önce bekletilmeleri, sıcak olan ve sıcak olmasında yararlar bulunan bu kutuların tekrar soğumalarına neden olduğu gibi, bekleme süresi uzatılacak olursa, bu ürünlerde termofil bakterilerin neden olduğu “ısıl işlem öncesi mikrobiyolojik bozulmalar” (ekşimeler) ortaya çıkabilmektedir.

Bunun yanında işletmede daha az insan gücüne gereksinim duyulması ve sterilizasyon koşullarının sürekli standart bir şekilde sağlanabilmesi açısından, bazı büyük kapasiteli işletmelerde sürekli çalışan otoklavlar tercih edilmektedir. Sürekli çalışan otoklavlar  Yukarıda belirtilen olumlu özellikler yanında sürekli çalışan otoklavların kesik çalışan otoklavlara göre diğer bazı üstünlükleri de bulunmaktadır. Örneğin, sürekli çalışan otoklavlar işletmede zaman ve yer tasarrufuna olanak vermekte ve ayrıca bunların ısıtılıp tekrar soğutulmaları gibi işlemler gerekmediğinden, sterilizasyonda buhar gereksinimi de azalmaktadır.

Hidrostatik otoklavlar (Sterilizatörler)  Döner tip sürekli otoklavların bazı çalışma zorluklarını gidermek amacıyla hidrostatik otoklavlar geliştirilmiştir. Bu otoklavların orta kısmında Şekilde de görüldüğü gibi bir buhar bölmesi bulunmaktadır. Bu bölmede buharın basıncı, her iki tarafta bulunan su sütunlarının basınçları ile ayarlanmakta ve dengede tutulmaktadır. Su sütunlarının yüksekliği, buhar bölmesindeki buhar basıncına yani, sterilizasyonda uygulanacak sıcaklıklara bağlı olup, su sütunlarının yüksekliği değiştirilerek sterilizasyon sıcaklığı 100-121°C’ler arasında ayarlanabilmektedir.

Hidrostatik otoklavların diğer otoklavlara göre bazı üstünlükleri vardır. Örneğin bu otoklavlar dış koşullardan etkilenmeyecek şekilde yapıldıklarından, işletme dışına yerleştirilebilirler.  Diğer taraftan hidrostatik otoklavlarda enerjiden geniş ölçüde tasarruf sağlanabilmektedir. Sürekli hidrostatik otoklavın çalışma ilkesi 93o 82 C oC 115- 129oC 110- 127oC 107- 118oC Ön Isıtma Buhar bölmesi Hava Soğutma Su püskürtme Soğutma Banyosu Konserve Boşaltma Konserve Yükleme Alçalma Bölümü Yükselme Bölümü Hidrosta tik Bas ınç C A D F E G K Alev sterilizatörleri  Sürekli çalışan otoklavların bazı tiplerinde ısıtma ortamı olarak su ve buhar kullanılmaz. Bunlara örnek olarak “alev sterilizatörleri” verilebilir. Bu sterilizatörler ancak, belirli ve sınırlı amaçlar için uygundur. Yatırım giderleri fazla değildir. Ayrıca otoklav kapasiteleri buhar kazanı kapasitesine bağımlı değildir. Kutuların ısınma süreleri, alev sterilizasyonunda çok kısaltılabilmekte ve bu yüzden belli ürünlerde daha üstün kalitede konserve üretilebilmektedir.

Buna karşın bu otoklavların bazı önemli sakıncaları vardır. Örneğin sterilizasyon normal atmosfer basıncında yürütüldüğünden, kutular kuvvetli bir iç basıncın etkisinde kalmakta ve bu şekilde sterilize edilmiş kutularda fazla oranda sızıntı ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek amacıyla, kutu içinde daha önceki işlemlerle oluşturulan vakum daha da artırılmalı ve kutu tabanları daha kalın tenekeden yapılmalıdır.

Alev sterilizatörleri

Alev sterilizatörleri, konveksiyon yoluyla ısı iletimi sağlanan ürünlerde yanma ve kutu çeperlerinde yapışmaya neden olmamaktadır. Buna karşın kondüksiyonla ısınan ürünler için bu düzenler uygun değildir. Sebze ve mantar konservelerinin sterilizasyonu amacıyla alev sterilizatörlerin kullanılmasında sıcak dolum yapılmış ve tepe boşluğu havası iyice alınmış kutular, önce bir buhar bölmesinden geçirilerek 95°C ye kadar bir ön ısıtmaya tabi tutulurlar. Daha sonra yaklaşık 1200°C’deki alev tüneline sürülen kutuların soğuk noktaları, adeta bir anda istenen dereceye ulaşmaktadır.

Aseptik Konservecilik  Konserve üretiminde, bir taraftan istenen düzeyde steriliteye ulaşırken, diğer taraftan gıdanın, ısıdan en düşük düzeyde etkilenmesi ve böylece kalitenin üst düzeyde muhafaza edilmesi amaç edinilmektedir. Ancak kap içerisine konmuş gıdanın ısıtılmasında ve daha sonra soğutulmasında ısı iletiminin kötü oluşu, yukarıda tanımlanmış olan amaca ulaşmayı zorlaştırmakta ve sınırlamaktadır. İşte bu nedenle, gıdanın konserve kabına konmadan önce ısıtılması ve soğutulması yöntemi, kap içerisinde ısıtmanın getirdiği olumsuzlukların aşılmasında bir seçenek olarak belirmektedir.

Aseptik konserveciliğin temel ilkesi; gıda maddesi, yüksek sıcaklıkta kısa süreli bir ısıl işlemle sterilize edilmekte, steril koşullarda hızla soğutulmakta ve sterilize edilip soğutulmuş kaplara, steril koşullarda doldurulduktan sonra, steril kapaklarla hermetik olarak kapatmaktır. Böylece otoklavda sterilizasyon ve soğutma işlemi ortadan kaldırılmış bulunmaktadır. Aseptik Konservecilik Aseptik konserveciliğin yukarıda tanımlanmış bulunan ilkesine göre, bir aseptik sistemin başlıca 4 üniteden oluşabileceği görülmektedir. Bunlar ;

a) ürünün ısıtılıp belli bir süre sıcak tutulduktan sonra soğutulduğu sterilizasyon ünitesi,
b) konserve kabı ve kapağının kızgın buharla sterilize edildiği ünite,
c) steril soğuk ürünün steril soğuk kaplara doldurulduğu doldurma ünitesi
d) doldurulmuş kapların steril kapaklarla aseptik koşullarda hermetikli olarak kapatıldığı kapatma ünitesidir. Aseptik konservecilik kesiksiz olarak sürdürülmesi gereken bir işlem olduğundan her ünitenin senkronize bir birim halinde çalışması gerekir.
Aseptik Konservecilik
Aseptik konservecilikte de en önemli işlem ürünün yüksek sıcaklıklarda hızla ısıtılarak sterilize edilmesi ve sonra hızla soğutulmasıdır.  Bu amaçla tubular fakat çoğunlukla plakalı veya kazıyıcılı ısı değiştiricilerden yararlanılır.  Buna göre, aseptik konserveciliğin uygulanma alanının, sadece akışkan nitelikli gıdalarla sınırlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Gerçekten aseptik konservecilik halen meyve-sebze suları ve püreleri, soslar, çorbalar ve çeşitli süt ürünleri gibi akışkan ürünlerde uygulanmaktadır.

Bizden Haberler, Sağlık

Otoklav (Buharlı Sterlizasyon) Çalıştırılması

Otoklav yüksek basınçlara dayanıklı çift yada tek kapılı paslanmaz çeliklerden üretilen, kare , silindirik, dikdörtgen ve istediğiniz litre bazında özel koşullarda üretilen tıbbi cihazlar olarak adlandırılmaktadır. Otoklav cihazları kendi içlerinde insan sağlığı, hayvan sağlığı gibi bir çok önemli tıp alanında kullanılan ürünlerin sterilizasyonu için kullanılmaktadır.

OTOKLAV

Otoklav ile sterilizasyonda sıcaklık, nem uygulama süresi ve basınç sterilizasyon işlemini etkiler. 121°C için 1 atmosfer basınç altında ön vakumlu ~10-20 dakika (ön vakumsuz ~20-45 dakika) veya 134°C için 2 atmosfer basınçta ön vakumlu ~4-5 dakika sterilizasyon için yeterlidir.

Otoklav ‘ın çalıştırılması

• Otoklavda yeterli miktarda suyun bulunması önemlidir. Kazan taşı oluşmaması için saf su ya da deiyonize su konulmalıdır.
• Kapak sıkıca kapatıldıktan sonra hava boşaltma musluğu açılır ve otoklav ısıtıcısı çalıştırılır. Termostatlı otoklavlarda termostat istenilen dereceye ayarlanır.
• Su ısındıkça boşaltma hava musluğundan önce hava sonra hava ile karışık buhar ve en son saf buhar çıkar.
• Ön vakumlu otoklavlarda otoklavın içindeki hava ön vakumla boşaltıldıktan sonra ortama doymuş buhar verilir.
• Saf buhar çıkmaya başlayınca musluk kapatılır ve basınç ayar subabı istenilen basınca ayarlanır. Musluğun erken ya da geç kapatılması sterilizasyon işlemi ya da sterillenecek malzemeler       üzerinde olumsuz etki yapar.
• Musluk kapatılınca basınç ve sıcaklık yükselmeye başlar. Sterilizasyon süresi sıcaklık ve basınç istenilen dereceye ulaştıktan sonra başlatılır.
• Otoklav ile sterillemede 121°C’de (1 kg/cm2 manometre basıncında) 15-20 dakika, 115°C’de (0.5 kg/cm2 manometre basıncında) 30 dakika, flaş otoklavlarda 134°C’de (2 kg/cm2 manometre basıncında) üç-dört dakikalık süre yeterlidir.
• Süre tamamlandığında ısıtıcı kapatılır. Kapak ve hava boşaltma musluğu birden açılmaz. Aniden açılması durumunda basınç birden düşeceği için yüksek sıcaklık ve basınç altında durgun duran sıvılar kaynayarak taşarlar ve sterillikleri bozulur.
• Manometre basıncı sıfıra düşünce önce hava boşaltma musluğu sonra kapak açılır. İçindekiler soğuyunca boşaltılır.

Otoklav kullanılırken dikkat edilecekler:

1. Cihazın kontrolü,
2. Maruziyet kontrolü,
3. Yük kontrolü,
4. Bohça içi kontrol,
5. Kayıt sistemi.
Otoklav Cihazın kontrolü amacıyla cihaz üzerinde bulunan göstergeler kullanılır.
Bu şekilde zaman, sıcaklık, buhar basıncı ve bağıl nem personel tarafından takip edilebilir. İşlemler öncesinde bu göstergelerin çalışma durumlarının kontrol edilmesi ve belli aralıklarla teknik servisin bakım vermesi validasyonlarının kontrollerinin yapılması gereklidir. Bu göstergeler sterilizasyon işlemi için gereken değerleri ayarlamaya yarar. Ancak sterilizasyonun etkinliği açısından taşıdığı anlam oldukça sınırlıdır. Zira uygulanan işlemin steril edilecek malzemeye ne oranda yansıdığı konusunda bilgi vermezler. Bu amaçla kimyasal ve biyolojik indikatörler kullanılır.

 

Sağlık

STERİLİZASYON TERMİNOLOJİSİ

STERİLİZASYON TERMİNOLOJİSİ

Söz konusu sterilizasyon olduğunda birçok terim kullanılmakta ve karıştırılmaktadır. Bu noktada aşağıdaki tanımların daha açıklayıcı olacağını düşünmekteyiz.

Sterilizasyon: Ortamdaki tüm mikroorganizmaların her türlü canlı ve formdaki halinin yok edilmesidir.

Antisepsi: Canlı doku üzerinde bulunan, hastalığa neden olabilecek mikroorganizmaların öldürülmesidir.

Antiseptik: Antisepsi işleminde kullanılan kimyasallardır.

Dezenfeksiyon: Canlı ortamdaki mikroorganizmaları hastalığa neden olmayacak kadar azaltmaktadır.

Dezenfektan: Dezenfeksiyon işleminde kullanılan kimyasallardır.

Germisid: Hem canlı hem cansız dokuya uygulanabilen kimyasallardır.

DEZENFEKSİYON YÖNTEMLERİ

Yüksek düzey, orta düzey ve düşük düzey olmak üzere 3’e ayrılır.

Yüksek düzey: Bazı mikroorganizmaların spor formlarını da içeren, genel kapsamlı bir dezenfeksiyon yöntemidir.

Orta düşey: Bakteri, mikrobakteri, virusler ve mantarlar üzerinde etkilidir.

Düşük düzey: Zayıf virusler, mantarlar ve vegetatif bakteriler üzerinde etkilidir.

DEZENFEKTAN TÜRLERİ

KULLANIM ŞEKLİ MİKROBİSİDAL ETKİNLİK
YÜKSEK DÜZEY KİMYASAL STERİLAN SPORİSİDAL
ORTA DÜZEY GENEL AMAÇLI DEZENFEKTANLAR TÜBERKÜLOSİDAL
DÜŞÜK DÜZEY FUNGİSİDAL

 

Bizden Haberler, Sağlık

RST MEDİKAL RUSYA’DAKİ ULUSLARARASI SAĞLIK FUARINDA TÜRKİYE TEMSİLCİLERİ ARASINDA YERİNİ ALDI.

RUSSIAN HEALTH CARE WEEK / INTERNATIONAL SCIENTIFIC AND PRACTICAL FORUM ZDRAVOOKHRANENİYE 2021

RST Medikal, Rusya’da düzenlenecek olan Uluslararası Sağlık Forumu’na Türkiye’den katılacak 10 firmadan biri oldu. Kendi alanımızda Türkiye’yi temsil edecek tek firma olduk. Tıp alanındaki Birçok ülkede yapılan Bilim ve Teknoloji çalışmalarının sonuçları, 6-10 Aralık 2021 tarihlerinde Moskova, Rusya’daki EXPOCENTRE Fuar Alanı’nda gerçekleştirilecek olan 2021 Rusya Sağlık Haftası’nda özetlenecektir. Üretim, tasarım ve kalite yönetim süreçleri de dahil olmak üzere tüm süreçlerinin firmamıza ait olduğu %100 yerli üretim olan PHARMA otoklav cihazımızla ülkemizi temsil etmekten gurur duyuyoruz.